Geçmişten Günümüze İletişim Araçları Nelerdir?

İnsanoğlu birbiriyle sürekli olarak iletişim kuran varlıklardır. Bu sebeple iletişim araçları gün geçtikçe gelişip değişse de sonuç olarak hep bir iletişim söz konusudur. Bu iletişim sayesinde kişiler birbirlerine kendilerini ifade edebilmektedir.

Antik Çağda İletişim

Antik çağda iletişim metodu farklı olsa da bir etkileşim söz konusuydu. Dumanla haberleşme özellikle ateşin bulunmasıyla birlikte sıkça kullanılan bir iletişim yöntemi olmaktadır. Dumanın birkaç saate 750 km öteye kadar ulaştığı da gözlemlenerek günümüzde de hala kullanan kabileler olduğu varsayılmaktadır

Antik çağ insanları özellikle çizilen resimler ve sembollerle birbirlerine ve hatta gelecek kuşaklara bile bir şeyler anlatarak iletişimi sürdürüyordu. Mağaralarda çizilen resimler (Piktogram) kişiler için karmaşık bir süreci ifade etse de daha da kendilerini geliştirerek İdeogram üzerine yoğunlaşarak fikirlerini çizmeye başlamışlardır.

Geçmişte yaşayan insanların aslında vahşi bir yaşama sahip olduğu düşünülse de o dönemin zorluklarına rağmen iletişimden vazgeçmemişlerdir.

15. ve 16. Yüzyıl İletişim Araçları

15.yüzyıl öncesinde insanlar birbiriyle iletişimi sözlü ve bazı yazılı notlarla kurmaya başlamışlardır. Bu iletişim sınırlı oranda olduğu için tam olarak bir gelişme söz konusu değildi. 1200’li yıllarda posta güvercinleri eğitilerek aracılık yapması sağlanıyordu. Yazılan yazılar güvercinlerin ayaklarına bağlanarak istenilen kişiye gönderilmekteydi.

1300’lü yıllarda Çin’de matbaanın bulunması elle yazma ihtiyacını ortadan kaldırdı. 150 yıl sonra Almanya’da yazılı materyalleri toplu olarak üretebilen bir matbaa sistemi ortaya çıkarıldı. Matbaanın bulunmasıyla yazma, çoğaltma ve dağıtım gibi birçok farklı sektör çoğaldı.

17. Yüzyıl İletişim Araçları

Matbaanın bulunmasıyla beraber 17. yüzyılda yazarlar eserlerini yazarken, bilim insanları ise keşiflerini sürdürüyordu. Bu dönemde yaşanan kıtlık ve savaş insanlar üzerinde bir endişe oluşturuyordu. 1605 yılında gazete icadıyla birlikte artık insanların haber kavramı hayatına girdi. Bununla birlikte yerel ve uluslararası gazeteleri okumak, ulaştırmak bir gelenek haline geldi. 1672 yılında ise dergi icadıyla kişilere ülke içi olayları, birtakım dedikoduları aktarmak mümkün hale gelmiştir.

18. Yüzyıl İletişim Araçları

18. yüzyılda posta sistemleri kurulmaya başlandı. Bu sayede insanların hayatına mektup, zarf gibi kavramlar girmeye başladı. Sistem yeni olduğu için bazı teslimatların aylar sürdüğü hatta teslim edilecek mektupların ulu orta bırakıldığı bile varsayılmaktadır.

1792 yılında telgraf çalışmaları yapılmaya başlanmış ancak bu denemeler 1832 yılına kadar sürmüştür. Çalışmalar sonunda telgraflar arası iletişim sağlanmıştır.

19. Yüzyıl İletişim Araçları

Telgraf sonrasında ise daktilo bulunmuştur. İlk buluş tarihi 1829 olsa da 1868 yılında tam anlamıyla bir daktilo üretilmiş. 1872 yılında ise seri üretime geçilerek çoğaltılmıştır. Bununla birlikte insanlar daktilo kullanarak eserlerini, mektuplarını yazmaya başlamışlardır.

1876 yılında Graham Bell’in icadıyla bir telefon ortaya çıkmıştır. Telefonun icadı büyük bir iletişim patlamasına neden olmuştur. Telefon bulunduğu dönemin teknolojisine bağlı olarak gelişmeye hep devam etti. O dönemin çevirmeli telefonlarından, ses kayıt yapanlarına kadar sürekli olarak değişime ayak uydurdu.

Daha sonralarında Guglielmo Marconi tarafından radyonun icadıyla iletişim adına büyük bir gelişme daha yaşanmıştır. İnsanlar bu kutunun içinde ne var dediği radyo ile büyük ölçüde zaman geçirmişlerdir.

20. Yüzyıl İletişim Araçları

İletişim araçların yeni bir soluk getiren televizyon ise büyük bir icat olarak görülmektedir. 1923 yılında John Logie Baird tarafından icat edilen televizyon ile çok geniş kitlelere ulaşılmak hedeflenilmiştir. Günümüze baktığımızda hedeflediğine ulaşmıştır.

İlk çıktığında ENİAC olarak piyasada mevcuttu ancak herkesin evinde olma gibi bir durumu yoktu. Bu yüzden üreticiler harekete geçerek ENİAC’ı küçültüp, bilgisayar olarak sahip olmalarını sağladı. Şu an ise evlerde, okullarda ve iş yerlerinde rahatlıkla kullanılan dizüstü bilgisayar ve tablet formuna büründü. Bu sebeple iletişim adına atılan güzel adımlardan biri olmuştur.

Şu an hepimizin bir an bile elinden düşürmediği cep telefonları ise 1973 yılında Martin Cooper tarafında geliştirilmiştir. Zamanla telefonlar teknolojiyle birlikte daha da geliştirilmeye devam edilmiştir. Şu an ise dokunmatik, kamera özellikleriyle dikkat çeken akıllı telefonlar olarak yerini almaktadır.

Günümüz iletişiminin büyük bir kısmını kaplayan internet ise 1969 yılında ARPANET’in kurulmasıyla başlamıştır. Artık günün büyük bölümünü internet üzerinde sosyal medyada geçirmekte, sevdiğimiz insanlarla mesajlaşma veya onları görüntülü olarak aramaktayız.

İletişim kavramı geçmişten günümüze kadar farklı şekillerde karşımıza çıksa da aslında sonuç olarak hep aynı. İnsanoğlunun kendini ifade edebilmesi, karşıdaki kişi ile sohbet edebilmesi için iletişimin en büyük ihtiyaç olduğunu bizlere göstermektedir.